Zorlu bir perşembe gününden sonra şu rahmi koç müzesinin etrafını oldukça iyi öğrenmiş oldum ve tabiki sabah 9dan önce kadıköyde açık çorapçı dükkanı aramanın salkalık olduğunuda.Uykusuzluktan ölüyo olsamda yeni arkadaşımız (sussam ve benim) "Margo" dan azıcık bahsetmeden uyuyamicam ve tabiki sevgili sinem ertekin'den bu yorucu günün her saniyesinde elimden gelen tüm yardımları yapmaya çalıştığım Sinem Ertekin sayesinde yeni yeni adım atıyorum bende bu işe ve arada bhöyle sevimli küçük arkadaşlıklarda edine biliyorum :) Margo bugün çekim yaptığımız mankenlerden biri'nin adıydı ve yarım yamalak bile diyemeyeceğim ingilizcemle anlaşmayı başardığım ayrıca bunun üstünede hayatıyla ilgili bir çok bilgi aldğım sevimli insan (neyse zaten okusada anlaya bileceğini sanmıyorum:) ) Herneyse Sinem Ertekine bir kez daha en en en içtemn sevgilerimi gönderiyorum umarım oda hep mutlu kalır:)
Mutlu Kalın .)
Şebnem
( unutmadan bugünkü baktıkça iştahımı açan sevimli şapkayıda bu çekimin baş tacı ilan ettiğimi söylemeden geçmiyim :) )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder