Cumartesi
Pazartesi
Cumartesi
Cuma
Wish You Were Here eşliğinde yağmurlu bir gün..
Sabah uyanmaya çalışırken gördüğüm, bana geçmişe attığım güzel şeyleri hatırlatan rüyamdan baş ağrısı ve yağmur damlalarının pıtırtısı eşliğinde uyandım ... Giyinirken radyoda duyduğum ilk şarkı bana önce uzak gelen ama sonradan aslında daha yeni gördüğüm rüyamı hatırlatınca herkese güzel şeyler hatırlatmasını umarak paylaştım ve tabi gördüm rüyadan bir kesit gibi olan bu resim ...
Mutlu Kalın...
Şebnem
Çarşamba
I love you song...
Üzülmek kolay , ağlamak rahatlatıcı.Aklıma gelen gelmeyen her şeye ağlama özelliğine sahibim ama insanların yanında ağlama alışkanlığım yok sanıyodum. yanımda birisi varsa değil ağlamak üzüldüğümü bile belli etmeye utanıyorum .Yakın zamanda fark ettiğim " Barney ve arkadaşları" nın müziğinin beni üzmesi zaten oldukça garipti.
Yaşanmış ve bitmiş şuan bana çok uzak olan çocukluğumu hatırlatıp beni üzen tek şarkı olarak burda tarihe geçmesini istemiştim .. Ama insanların ortasında beni ağlatacak kadar içime dokunması ,gözlerimi doldurması ve dayanamayıp aşağıya doğru akmaya başlayan göz yaşı damlacıklarına dönüşmesi olası bir durum gibi görünmüyordu.
İçinde bulunduğum kırmızı duvarlı ,sade vitrinli mağazada çocuklara özel indirimli bilmem ne günü olması dolayısıyla duyar duymaz şarkıyı benimle ilgilenmeye çalışan satış görevlisini ve çevredeki onlarca diğer müşteriyi düşünmeden ağlamaya başladım . Satış görevlisi ne olduğunu bile anlamadan "sizi üzecek bir şey mi söyledim ?" dedi .yüzündeki hayret dolu ifadeyle. Hayır diyecek kadar konuşa bildim ve mağazanın dışına çıkıp şişmiş gözlerim ve kızarmış burnumdan utana utana yürümeye başladım .. Bütün çocukluğum sanki ben yaşamamışım gibi uzak kaldı bana. güzel çiçek kokuları arasında yaşanmış hissi veren küçüklüğümün şimdi yerini İstanbul da ki bu günlere bırakmış olması daha önce hiç bu kadar kötü görünmemişti gözüme.
Mutlu Kalın..
Şebnem
Pazar
18.12.2011
Rıhtım yolunda beni mutlu eden tüm kedilere teşekkürler.Aralarında en özel olan iki tanesi nin modelliğiyle sizinde mutluluğuma eşlik etmenizi dilerim ...
Mutlu Kalın ...
Şebnem Topallar
Renkli rüyalar oteli (Hotel fox)
Küçük prens'in basit çocuk bakışını büyüklere öğretmek için daha çok çabalaması gerekirdi belkide.Ama gerçekte büyükler sınıfına giren insanların hepsi böylemi..? Dünyaya pembe gözlüklerinin arkasında ,gözlerini kocaman açarak,merak dolu bakışlar atan ... Gördüklerini aynen yansıta bilen insanlar yok mu...? Olmasaydı böyle odalar ortaya çıkmazdı.Teoman Renkli Rüyalar oteli derken burayı kast etmiş olmalı... Hotel Fox rüyaların ötesinde odalar yarattı. Dünyada benzeri olmayan bu otel genç santçıları ve tasarımcıları birleştirdi.Kısıtlama yapılmadan sanatçıların özgürce çalışılmasına izin verildi . Tasarımcı ve mimarların yaratıcılıkarının eseri bu mutheşem odalar...
Odalar insana mutluluk vermezde ne işe yarar..
Kopenhang'e yolum düşerse ilk gideceğim yer olacağına kuşkum yok.Rüyalarımdaki odaları yaratan insanlara...
Odalar insana mutluluk vermezde ne işe yarar..
Kopenhang'e yolum düşerse ilk gideceğim yer olacağına kuşkum yok.Rüyalarımdaki odaları yaratan insanlara...
Mutlu Kalın..
Şebnem...
Pazartesi
Nane şurubu..
Gıcırdayan tahtalara basarak merdivenlerden çıkmak kaç kişinin hayatında yeni bir insana yer verir..? Kaç kişi bu gıcırdayan tahta basamağa basan kişinin adını merak eder...? arkadan gelen müzik neden insanın aklını başından alır..? müziklerin melodileri neden sarılma isteği uyandırır.. ? Bunları yaşayan bensem neden beynim böyle düşünüyo .. (şarkıdan duygulanmicak bukadar insan varken ,gıcırdayan tahta basamakların,loş ışığın,duvarların yer yer dökülmüş hardal renginin oluşturduğu harmoni beynimi ve beni olan herşeyden uzaklaştırır. ) loş ışık nane şurubu ve kahvenin ahenkli kokusu .. sonra bacağımdaki yanma hissini anlamlı kılan şeylerin nedeni fondaki müzikle karışan tatlı bir ses.. ve lekeli pantolonuma karşılık hediye edilen noel babalı browni... Saçlarını düzeltmeye çalışan hoş insan derki... "demin çalan şarkı ..." .kahve lekeli pantolonlu kız cevap verir .."farklı dimi.." hoş insan .."evet öylede onu söylemicektim ..sanki yeşil pantolonlu ,kocaman gözlü bu kız için yaratılmış.." ve sonu oldukça anlamsız .. geride kalan browni ve hoş insan... Yaptığı iyimi..? kesinlikle kötü değil.. çünkü beyni kalbi başkasında.. sadece mutlak bir hoşnutlukla masadan kalkıp gitmesi sadece kendi kendini suçlu hissetmesiyle alakalı ...
Belki siz kırmızı etekli birisine , siyah converse lerinin heryeri yırtılmış birisine,yada sadece o sırada ordan geçen ambiansa uygun birisine yakıştırırsınız bu parçayı sadec dinlemeniz yeterli..neden herkesin bir şarkısı olmasın ki...?
Mutlu Kalın..
Şebnem
Cuma
without you..
"..I'll never find anyone to replace you
guess I'll have to make it thru, this time
Oh this time
without you..."
Mutlu Kalın....
guess I'll have to make it thru, this time
Oh this time
without you..."
Derken axl güne başlamak güzel .. Bu yüzden
Pazar
Cuma
Bad to the bone eşliğinde....
Bu günün güzel olması için herşeyii yapabiliriz..
Kütüphaneye gidip çalışmak zorunda kalmak bile kötü olmayabilir. Sadece kahverengi ömleğim ve kotum , beni mutlu etmeye yete bilir.. sokaktaki kocaman göbekli yada zayıflıkyan göbeği sırtına yapışmuş kedilere bakınn oda olmadı kocaman oraya buraya koşyuran sokak köpeklerine...
Hepsi sizi mutlu etsin .. müzik eşliğinde yürüyün .. Eminim birşeyler mutlu hissettircektir.
Mutlu Kalın ..
Şebnem
Kütüphaneye gidip çalışmak zorunda kalmak bile kötü olmayabilir. Sadece kahverengi ömleğim ve kotum , beni mutlu etmeye yete bilir.. sokaktaki kocaman göbekli yada zayıflıkyan göbeği sırtına yapışmuş kedilere bakınn oda olmadı kocaman oraya buraya koşyuran sokak köpeklerine...
Hepsi sizi mutlu etsin .. müzik eşliğinde yürüyün .. Eminim birşeyler mutlu hissettircektir.
Mutlu Kalın ..
Şebnem
Pazar
Pazartesi mutlu olmak için düşünmem gerekirse...
Uzun bir tren yolculuğuna çıkıp tren koltuğunda uyuya kalabilirimm..
İhtiyacım olan insanları yanımda görsem bide elini tutsam en az tren yolculuğu kadar mutlu olurum...
Bir sürü kedim olsaa onlarla zaman geçirsem..
Birden bire değişsem farklı ve yeni bir imaja bürünsem ,hatta okula öyle gitsem...
Hepsini bir kenara bırakıp sadece babaannem'in evine küçük bir gezi düzenleyip hoş kokulu çayımla ve sevimli biblolarla bir kaç saat geçirsem..
Her neyaparsam yapıyım okula gitmekten daha iyi olcağına eminim ...
Siz yinede...
Mutlu Kalın.
Şebnem
Etiketler:
biblo,
kedi,
mutlu olun,
pazartesi,
pazartesi sendromu,
tarz,
tren yolculuğu,
yeni tarz
Cumartesi
İ-D mag...
Basit insanların aradığı dergilerdeki fark değilde sanki sayfa sayısı....
Türkiyede yayınlanan dergilerin çoğu yaratıcılık özelliklerini kaybetmiş .. Hatta yaratma olayından çok kopyalama olayına yönelmiş...
farklı bir dergi i-D ... kopya olmadığı her sayfasından belli .. kapağına baktınızda bile farklı.. oldukça cesur açık görüşlü çekimlere yer veriliyo.. tabii böyle bir dergi türkiyede ne oranla satar bilinmez... hatta ateşe atıp yakıla bilirde.. Şeytan işi okumamak lazım seslerini duyar gibiyim ....
Mutlu Kalın...
Şebnem
Bu boşluk sadece yapmak istemediğimden....
İçimdeki boşluğun büyüklüğüne dayanamayıp, sokağa çıktığında sanki seni tanımayan insanların bile sana ayrı bi anlayış göstermesini bekliyosun yada enazından daha anlayışlı olmasını ..
"ben kahvemi alıp gelene kadar masamdaki kitaplarıma göz kulak olurmusunuz ....?" sözü bazı taraflarca saçma bulunsada çok zararlı bir sözcük olduğunu sanmıyorumm .. sanki bir saniye çevirip kafasını baksaa... Ders çalışmak için gittiğim yerdeki bu FARKLI bayanıda sevgiyle andıktan sonra gelelim içimizdeki boşluk diye adlandırdığımız sıcacık odan ,binlerce kütüphane,dershanende kocaman bir etüt salonu varken kalabalık gürültülü bir cafe ye gidip ders çalışmana neden olan aslında boşluk moşluk değilde ,yapman gereken şeyi yapmak istemeyip yerine yapmamak için trilyon neden bulduktan sonra mecbur kalıp yapmak zorunda olduğun şeyi (derss derss...) yapmak için farklı (daha yaratıcı) çözüm yöntemleri tabi bulamayınca içinde garip bir boşluk hissi yaratıyo henüz bunu çözemedimm..
Bu sevgili boşluk sayesinde dün 2 grande ,1tall grande peppermint mocha içtikten sonra bugün boşluğun yerini dolduran mideağrısı .... Enazından o beni alıyo arada mide gurlamalarının eşliğinde konşurda benimle içimdeki boşluk diyincede acilen piskoloğa gitmesi gereken ,bunalıma girmeye eğilimli ,melankolik bir tipmişim bakışı atmaz bana ....
Sevgili midem ,içimdeki boşluk ,yeni hediyem (zamanında asla takmam diyerek büyük laflar ettiğim ) martılı yüzüğüm ...
Hayatıma anlam kattığınız için sizi seviyorum..
Mutlu Kalın ..
Şebnem
Perşembe
Pazartesi
Lamba ışığında boş düşünce parçalarım..
İçindeki boşlukları dolduramıyosa Ankaraya gitmek neye yararki hatta eskisinden daha büyük boşlukların varsa artık... "keşke gitmeseydim en azından 11 kasım daha güzel geçerdi." düşünceleri beynimde uçuşuyo. "Neye yaradı şimdi artık içimde oraya gitme isteğide kalamdıı .. Ders çalışma isteğide.. İstanbulda kalmayı zaten istemiyorum .. peki okul ..? başka yerde okumaktansa hiç okumam daha iyii " düşüncesiyle başa çıkmaya çalışırken birden aklıma geliyo .. "böyle bi seçeneğim yok.." sonra içimdeki ses aklıma gelen düşünceye hemen karşılık veriyo.. "ama artık benim için bi anlamıda kalmadı.." neye yaradıki bukadar mutluluk sonuç olarak eskiden hayatıma mutluluk katan insanlarında benim için başkasından farkı kalmadığını gördüm Ankarada.
Mide ağrılarım her geçen gün artıyo ,dershane okul hepsi birbirinden kötü .. Aynaya baktığımdada bana bakan başkası artık bana hiç benzemeyen başk biri.. Gözlerinin çevresinde mor halakalar saçı başı dağınık yüzü benimkinden kat kat kat daha beyaz hatta şeffaf çirkin.. Gülmeye çalışır gibi bi tebessüm var yüzünde ama kayboluyo zamanla . Öyle olmak istemiyorum .Böyle devam etmekte...
Şebnem..
Cuma
happy birthday to me...!!
Bugün yediğim bütün cupcake ve browniler kadar tatlı bir gün geçirmiş olmayı dilerdim ama sadece düşünceli insanlar ve cupcakelerimm ...
Beni hatırlayan ve düşünen herkese...
Mutlu Kalın ..
Şebnem...
Beni hatırlayan ve düşünen herkese...
Mutlu Kalın ..
Şebnem...
Pazar
Ankaradaysann don't worry be happy...
Ankarada ve (nekadar sıkılsakta..) mutluysakk bişeyler dinlemelii..)
Perşembe
Today's version of the summary...
Bütün güne bir anlam bulmaya çalıştım olmayıncada resimlerin daha etkili olduğuna tekrar karar verdiiim..
Belki bi Sofia Coppola filminde olsaydım .. (some where gibi ,..) otellerde geçen sevimli hayatıımda vakitleri kafama göre değerlendire bilirdimm düşünesiyle yarısı çıkmış ojelerimi düzeltim.. Mısır gevreğimi ağzıma götürürken .
sabah 08.30... kahve içmeye bile vakit bulamadan büyük bir telaş içinde ayakkabı seçimi yapmnaya çalışırken..Birden farkettimde çok gereksiz sadece ruh halimi daha iyi yapmak ,kendimöi daha güzel hissetmek için güzel sabahımı telaş içinde geçirmek boşaa..
Belki bi Sofia Coppola filminde olsaydım .. (some where gibi ,..) otellerde geçen sevimli hayatıımda vakitleri kafama göre değerlendire bilirdimm düşünesiyle yarısı çıkmış ojelerimi düzeltim.. Mısır gevreğimi ağzıma götürürken .
Yoldayım .. Otobüs yolculuğunu boşa geçirmek niyetinde değilim.. Elimdeki mug dan içmeye çalıştığım kahve,Kulağımda bir Kurt Cobain şarkısııı..
Gün oratasındada sevimli kutu içinde gelen bir dilim çikolatalı cheese kek .. Günün geri kalanı için Büyük bir mutluluk ekledii bana ...
Günün geri kalanını (test çözmekten arda kalan vaktimi....) uzun çizgili çoraplarımı giyip bu siyah dior elbiseyi düşünerek sonlandırmak ve yarım daha verimli daha yorucu ama herzaman mutlu bir güne uyanmak üzere uykumun gelmesini bekliyorum..
Mutlu Kalın..
Şebnem
Cuma
Perşembe
Come as you are,as you were.As I want you to be ...
Güne anlamını veren bikaç söz düşündükten sonraa.. Hiç bişey bulamadım .. Düşün taşınn ,.. ve aklıma gelen dün geceki rüyaa.. Göbek gider.. nereye gider söyleyen yokk maden gidiyo şebnem geri gelmesini ister.. nasıl iste düşün düşün biraz rüyanın dışına çıkınca kendisine ..
Come as you are,as you were.
As I want you to be
dedikten sonra...
Mutlu Kalın...
Şebnem
Come as you are,as you were.
As I want you to be
dedikten sonra...
Mutlu Kalın...
Şebnem
Salı
yağmur yağdığı için mutlu olsak ..
Sokakta yağmurdan ıslanmış tüylerini yalayan üç yavru kedi.. biride uzakta bir su birikintisinde oynamakta.. diğerleri mgibi değilde yağmuuru ve soğuğun tadını çıkarıyo.. Bende yağmuru özlemişim .. Üstünde dumanı tüten kahve fincanım,kazağım,çizmelerim,hiç kullanmadığım şemsiyem,şapkalarım bunlarım hepsi gibi hava'nn soğuk olması beni heycanlandırıyo.İstanbul gri daha güzel sankii .. Enazından daha çok Ankara'yı çağrıştırıyo..Test çözmekten bile keyif alıyorum (tabiki en çok uyumak ..)
Gün boyunca evin içi karanlık çalışma lambamın ışığında odama boş boş bakmak daha ait kılıyo odamı bana .. Atlı kahve kupamla herzamankinden daha yakınım bu günlerde ..Daha sakin , daha yağmurlu günler umuduyla....
Mutlu Klaın ..
Şebnem
Gün boyunca evin içi karanlık çalışma lambamın ışığında odama boş boş bakmak daha ait kılıyo odamı bana .. Atlı kahve kupamla herzamankinden daha yakınım bu günlerde ..Daha sakin , daha yağmurlu günler umuduyla....
Mutlu Klaın ..
Şebnem
Pazartesi
Cuma
"I know now that I'm forever dirt " demiş birileri.. yağmur yağarken ne iyi oldu
Güzel bir gün ,güzel bir gece biraz yorucu... yağmurun ıslattığı elbiselerim azıcık üşütüyo , karanlık gök yüzünden daha karalık göz altlarım var bira akan göz kalemim birazda uykusuzluk neden olmuş .. Ama mutluluk veren insanalara sahip olduğumu hatırlayıp mutlu olmak geldi içimden .. Yağmur yağıyooooo mutluyum balık benim balığım .göbek benim göbeğim daha bir çok kişi benim benim mutlu olmak için yeterlii..
Mutlu Kalın
Şebnem...
Mutlu Kalın
Şebnem...
Salı
Bir tavuk var onu özledim ... Kuzuda beni seviyodu onuda araya ekleyelimm
Rüyamda sahip olduğum tüm tavukların ve kuzuların uyandığımda benim olmadığını anladığım anda hissettiğim eksikliği nasıl anlatıcam bilemedim ..
Hayatında tavuktan nefret eden biri etrafında hoplayan , zıplayan , gıdalayan,.. tavukları yok diye nasıl üzülebilir .Yada kokusuna dayanamadığı kuzuları nasıl olurda uyandığında özler...
Liseye yeni başladığım sıralarda bi inek merakı vardı ama sadece çizimlerine ... Yoksa hiçbir çiftlik hayvanına karşı büyük bir zaafım olmadıı.. Ama rüyanın eksikliği hala içimde ağlayacak sebep yokken sebep yaratmak böyle birşey işte.. Ağladım azıcık tavuğum,kuzum yok diye... Ama gerçek değil tabiki ağlamam... oda rüyanın bir diğer parçası tavuklarımla birlikte koşa koşa çıktığım merdivenin en son basamağına oturuyorum ve sıkı sıkı sarılıp ağlıyorum .. nasıl bi sevgi varsa aramızda onlarda ben ağladığım için ağlıyo ona ağlama derken içim gidiyo ama bianda araya başka rüyalar karışıyo..
İşte o tavuğuu özledim ...
Pazartesi
Okull yine okull yine okull..
Ne zor işmiş okula tekrar dönmek ..
Kapıdan girer girmez miden kasılmaya başlar ardında mide bulantısı ve yanma birleşerek seni okuldan daha fazla soğutmak için elinden gelen herşeyi yapar ..
İnsanların kafası saçma sapan işlerde,.. kimisi okulun bahçesinde gözümüze soka soka (ben kimseyi takmıyorum ,bana bi bok yapamazlar ,...) düşüncesiyle sigara içerken , öğretmen bile olmayan okul kantininin bi çalışanına yakalanıp adama yalvarmaya başlar (nooolur müdüre söyleme , kulun kölen olayım ,öliyim bilmem napıyım ,...)
Kimisi yazın üç gün geçirdiği çocuğun kendisiyle ilgilenmediğinden dert yanar ,kimisi okul yönetiminin yerine dersimize gircek hocalara karar verir (inanamıyorum yine yansin giriyomuş dersimize! aaa aşkın hoca gitmemiş nekadar güzel yasine bile katlanırım artık...)
Böyle bir ilk günde arada mide ağrılarını dindirmek için sessizce bir banka geçer ve oturursan özellikle müzik dinlemeye çalışıyosan bu şahsiyetlerin hepsi başında toplanıp sana dert yanmaya başlar.. Bi süre sonra okuldan neden nefret ettiğini hatırlayıp çıkmak için bi yol aramaya başlarsın .. ve sonuç olarak ilk günden yarım gün devamsızlığına işlenmiş olurr.. Ama neolursa olsun eve gelmiş ve yatağına uzanmışsan hiç birini umursamicak bir ruh haline girersin ve sonra istemeden uyuya kalarak saçma bir okul gününe daha son vermiş olursuun...
Perşembe
Salı
Çocukluğumda birşeyler yaşamışım ve şimdi bana yaşattığı duygu sadece boşluk
Bu resmi nerde buldum ilk gördüğümde ne düşündüm hiç hatırlamıyorum ama resimleri silerken gözüme iliştiğinde içimde başta büyük bir boşluk yarattı ama şimdi aklıma gelenler gece uykuma bile girdiği içinpaylaşmam gerekiyodu sanırım..
Bana hatırlattıkları çok eski 5 yaşlarında olduğum zamanlardan kalma babam sürekli operasyona gidiyo annemde hamile benim peşimden koşamıyo bende alıp başımı kaçıyorum tabi evden .. O zamanlardan edindiğim bir kaç arkadaşlığı görüyorum bu resimler yaramaz çocuklarla ilkkez ardaşlık yapmışım annemin kızacağına eminim ama onlarla okadar güzel zaman geçiriyorumki farketmemesi için hergece yatmadan önce dua ediyoum.. Birlikte toprağı ıslatıp çamur yapıyoruz sabahtan akşama kadar çamurla oynuyoruz .. İnşaatlardan çimento çalıp çimentoya şekiller veriyoruz,lojman'ın içindeki okulun bahçesine gizlice girip içindeki basket sahasının duvarlarına tırmanıyoruz .. Hepsini annemden korkarak yaptığım için eve giderken üstümü başımı temizlemek için büyük çabalar sarf ediyoruz ama olmuyo tabiii... Evegittiğim zaman anneme yere düştümdiyorum herseferinde bir başka düşme hikayesiyle kandırdığımı düşünerek içim rahat sabahtan akşama kadar yaramaz ama eğlenceli arkadaşlarımla oyunlar oynuyorum..
Perşembe
Bu da gecenin hediyesi olsun..
Evet öcülü,böcülü,hortlaklı ,hayaletli ,...çizgi filmlerden korkuyorum "yani genelde" ama bukadarla sınırlı değilmiş.Bu fobi animasyon içerikli tüm yapıtları etkilyomuş yani kısacası rob zombie dinliyosam "...ki çok çok nadir dinlerimm.." klip izlememeliyim sonra gece boyunca yatağın içinde dönüp duruyorum "bu gecede olucağını tahmin ettiğim gibi "yada bekide uyurum kim bilir..." "
Şebnem..
Ama test çözerken, lords of salem "dinliyosanız özellikle paragraf sorularında " oldukça iyi sonuçlara ulaşa biliyosunuz ... Paragraf sorularından kurtulmuş olmam adına bu şarkıda gece nin hediyesi olsunn ..
Mutlu Kalın Şebnem..
Salı
Gördüğüm en felsefik bayram mesajı için...
görmediğim sevimli kedileriii için bu kediyi ona özel seçtimm ..
Öncelikle yazmadan olmaz "Aytuğ Sançok bir insandır , saçı vardır , bide sakalı ama beyni olduğuna dair bi kanıt bulamadım henüz".... Kendimi Aytuğ Sançok'un Felsefi bayram mesajını paylaşmak zorunda hissetdiyorum,kendisi bana hayatımda aldığım en (vayy canına beee... ) dedirten mesajı gönderdii ... kendisine sevgilerr.. (Tavuğun butu
Hayatın mutlu
Bayramın kutlu olsun ...)
diyen Aytuğ Sançok 'a birkez daha teşekkürler...)
Mutlu Kalın..
Şebnem.
Öncelikle yazmadan olmaz "Aytuğ Sançok bir insandır , saçı vardır , bide sakalı ama beyni olduğuna dair bi kanıt bulamadım henüz".... Kendimi Aytuğ Sançok'un Felsefi bayram mesajını paylaşmak zorunda hissetdiyorum,kendisi bana hayatımda aldığım en (vayy canına beee... ) dedirten mesajı gönderdii ... kendisine sevgilerr.. (Tavuğun butu
Hayatın mutlu
Bayramın kutlu olsun ...)
diyen Aytuğ Sançok 'a birkez daha teşekkürler...)
Mutlu Kalın..
Şebnem.
3 yıl önce bugün bir kaç damla göz yaşı dökmüştük ...
Tamam o gitmiş olabilir giderken yada şimdi mutlumuydu bilemem (bilinmez) bazen onun için üzüle biliyorum ama artık eksikliğini kesinlikle hissetmiyorum.. hatta onun sayesinde artık daha mutluyum gittiği için değil ama mutsuz olmanın saçama olduğunu bana öğrettiği gibi birşeyler... Madem bugün üstünden tam 3 yıl geçmiş onu anıp bu şarkıyıda ona armağan edelim ...
O yokkende mutlu olabilen herkese..
Mutlu Kalın ..
Şebnem
O yokkende mutlu olabilen herkese..
Mutlu Kalın ..
Şebnem
Pazartesi
Beni korkutan "Dünyanın en güzel adamıııı"
Birşeyler olmuş beynime öyle programlamışımki kendimi ders çalışmaya başlayınca uykum geliyo hele konu çalışıyosam uyuya kalıyorum.. Uykumun açılması için kalkıp kardeşimin odasına gidiyorum açıyorum televizyonu tabiki çizgi film kanalı açıkk .. en sevdiğim çizgifilm." Flap jack.." izlemeden olmaz tabiki hemen dalıyorum ve fark ediyorum ki hayatımda izlediğim en korkunç televizyon programının tekrarı .. ve bir anda ay flap jack'i alıp Tarak yabancısı'nın (tarakçı baba)'nın yanına götürüyo . O anda tarakçı babanın korkuç kahkahaları beynimde yankılanıyo ardından flap jack uyanıyo ve biraz daha beklemenin ardından Tummy Tum ailesinin babsıyla karşılaşıyo adamın suratında torba var yüzü görünmüyo büyük soru işaretleri kafamda sonuna doğru t ve korkarak kalıp odama geri dönüyorum ve tarak yabancısı hala beynimde beni korummy Tum ailesinin babasının "Dünyanın en güzel adamıııı .." olduğu ortaya çıkıyo ve içimdeki rahatlamayla odama geri dönüyoru ama tarakçı baba beynimin içinde ben korkutmaya devam ediyoo :O
Mutlu Kalın
Şebnem..:)
Cumartesi
all grown up...
Bazı şeyleri geç öğrenmek beni neden geç üzüyoki .. Sonuçta öğrenmem gerektiğini düşünen birileri olsaydı birşekilde bana söylerdi . Özellikler yıllarını bereber geçirdiğim insansa bunu bana söylemeyen kesinlikle öğrenmemem gerekiyodur.. Hala beynimde neden ısrar ediyorum.. Biten bişey bitmiştir (kim nederse desin !.) belkide aradaki mesafe bir düre sonra fazla geleye başlamıştır o hayatını bilmemne yaptığın insana yada bitmiştir seninle işi ihtiyacı kalmayınca bahaneler üreterek yok olmuştur ortalıktan .. Herneyse sonuçta o ve hayatında yaşadığı olaylar beni için çokta önemli olmamalıymış artık nasıl olsa kendiside böylesini daha uygun görüyomuş.... Yada en iyi ihtimalle hepimiz büyümüş değişmiş beyinlerimizle artık birbirimize uygun insanlar değiliz...
Buda bu günün şarkısı olsun ...
Kim olursa olsun kafanızı karıştırıyosa unutun gitsin...
Mutlu Kalın..
Şebnem ...
Buda bu günün şarkısı olsun ...
Kim olursa olsun kafanızı karıştırıyosa unutun gitsin...
Mutlu Kalın..
Şebnem ...
Pazar
Pazartesi
Mutlu olmak için bir klip izlemek yetebilir :)
Şarkı'nın sözleri çok mükemmel diyemem ama gördüm en sevimli kliplerden biri olsa gerek...
Mutlu Kalın
Şebnem
Benim kafamdan kısaltılmış Bir çekim günü...
Yine Sinem Ertekin ile bir çekimde daha berarberiz.Sabah bizi sıcak gülümsemesiyle karşılayan ilk kişi çekim yaptığımız evin kapısında asılı olan küçük melek süsü.Eve ilk adımımızı atıyoruz ve bize kostüm odası olarak ayrılan odada ilk iş Gamboçlardan çıkardığımız eşyaları asarken her oyuncunun kostümünü tek tek ayırıyoruz.Setin hazırlanmasını beklerken küçük bir kahve arasında diğer ekip arkadaşlarıyla tanışıyoruz.Herkes uykulu esniyo içtikleri kahvenimn kendilerini uyandırmasını umut ediyorlar.Biraz sonra çekim başlıyor.. Yoğun ve kimi zaman çoğalan , herkesin birbirine bulaştırdığı bir stres uçuşuyo sette tabi herke sişine yoğunlaşmış olduğu için bu havayı kolayca boş verip işlerini özenle yapmaya devam ediyorlar.Bu arada Sinem Ertekin çekimi izlerken kostüm ve aksesuarlarda gözüne ilişen en küçük kusurlarla bi,le ilgileniyor. Kulağımız sürekli telsizde ... Görüntü yünetmenimiz fransız, her sahneyi uzun uzun ve büyük dikkatle çekiyorlar.Arada değişen oyuncuların kostümleriyle ilgienirken zaman akıp geçiyor..Bu sayede bir çekim gününü daha geriden bırakarak Tuzladan ve çekim yaptığımız sevimli evden ayrılıyoruz ....
Mutlu Kalın ...
Şebnem
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)